Zayıflatılmış uranyum modern silahların standart bir bileşenidir nükleer silahlar ya da kapasiteyle hiçbir ilgisi yoktur. Londra, Moskova’yı “kasıtlı dezenformasyon yapmakla” suçluyor. İngiliz ordusu, zırh delici mermilerde zayıflatılmış uranyumu onlarca yıldır kullanıyor. Bağımsız araştırmalar seyreltilmiş uranyum mühimmatının kullanımının insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkisinin asgari düzeyde olduğunu göstermiştir.

Sosyal medyada ve Rus internet sitelerinde, İngiltere’nin Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine zayıflatılmış uranyum mermileri sevk etmesinin yeni bir saldırganlık aşaması olacağı ve “Londra’nın bir başka provokasyonu” olduğu mesajları paylaşılıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, İngiltere’nin kararının “çatışmayı yeni bir düzeye yükselteceği” tehdidinde bulundu.

Rus haber ajansı RIA Novosti’ Zakharova’nın şöyle söylediğini aktarıyor: “Bu, uluslararası ilişkilerde başta bir Anglo-Sakson düeti olan Londra ve Washington olmak üzere, Anglo-Saksonların mutlak umarsızlığı, sorumsuzluğu ve cezasızlığı meselesidir. Bu, Ukrayna çevresindeki durumu yeni bir saldırganlık, çekişme ve çatışma düzeyine yükseltmeyi ve niteliksel olarak farklı boyut eklemeyi amaçlayan bir başka İngiliz provokasyonudur”. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bu tür mühimmatların kullanılmasını “soykırımın bir tezahürü” olarak nitelendirdi, çünkü ona göre “bu bölgede yaşayan, orada veya yakın bölgelerde bulunan herkes belli dozda radyasyon alıyor“. Buna karşılık Putin de Rusya’nın “nükleer bileşeni olan silahlara” yanıt vermek zorunda kalacağını söyledi. Putin, Ukrayna topraklarında Rus ordusuna karşı kullanılacak bu tür silahların “insan sağlığını tehdit edeceği” konusunda aniden endişelenmeye başladı.

Ekran görüntüsü  – ria.ru

Aslında Rusya’nın suçlamalarına cevaben Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, seyreltilmiş uranyumun standart bir bileşen olduğunu ve nükleer silahlarla hiçbir ilgisi olmadığını vurgulamıştır. Seyreltilmiş uranyum on yıllardır zırh delici mühimmatlarda kullanılmaktadır ve bağımsız çalışmalar bu tür mühimmatların kullanımının insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olduğunu göstermiştir. “Uranyum” kelimesinin geçtiği haberler Rus yönetimi üzerinde olumsuz bir etki yaratmışa benziyor. İngiltere Savunma Bakanı Annabelle Goldie’nin, ülkesinin Challenger 2 tanklarıyla birlikte Ukrayna’ya tedarik edeceği mühimmatlardan bazılarının seyreltilmiş uranyum içerdiğini açıklamasının ardından Rus dezenformasyonunun bir başka safhası ivme kazanmaya başladı.

Ayrıca, İngiliz Ordusu tank alayı eski komutanı ve kimyasal silah uzmanı Albay Hamish de Breton-Gordon, BBC’ye verdiği bir röportajda, Challenger 2 tanklarında kullanılan seyreltilmiş uranyum mermilerinin yalnızca  iz içerdiğini kaydetti.  “Ayrıca, seyreltilmiş uranyum mermilerinin herhangi bir şekilde zenginleştirilmiş uranyum kullanılmış nükleer silahlarla ilgili olduğunu öne sürmek gülünçtür” diye ekledi. 

Seyreltilmiş uranyum, nükleer yakıt için doğal uranyumun zenginleştirilmesinin bir yan ürünü olarak üretilen ağır bir metaldir. Hala radyoaktif olsa da, orijinal malzemeden çok daha düşük bir seviyede olan seyreltilmiş uranyum daha fazla etki bırakmak için zırh delici mermilerde ve bombalarda kullanılır. Seyreltilmiş uranyum uçlu ya da çekirdekli bir mühimmat bir tankın yan tarafı gibi sert bir cisme çarptığında, bu cismi delip geçer ve ardından yanan bir buhar bulutu içinde patlar. BBC, buharların zehirli ve aynı zamanda hafif radyoaktif olan toz halinde çökeldiğini yazıyor. Yani Putin, seyreltilmiş uranyum mermilerinin insan sağlığına tehdit oluşturduğu konusunda gerçekten de haklı, ancak bu sadece Ukrayna’da yasadışı olarak konuşlanmış Rus ordu personeli için geçerli.

Ayrıca, seyreltilmiş uranyum içeren mühimmat her iki Körfez savaşında, Sırbistan ve Kosova’da yaygın olarak kullanılmıştır. “Her üç çatışmanın ardından bilim insanları askerleri seyreltilmiş uranyumun olası etkilerine karşı incelemiştir. İkinci Körfez Savaşı gazileri arasında, uranyum ve savaş sendromu arasında uzun süredir var olduğu iddia edilen bağlantı doğrulanmadığı gibi, çeşitli kanser türlerine yakalananların sayısında da belirgin bir artış gözlenmedi.” Alman Die Welt gazetesi bu konuda bir haber yayınladı. Böylece Rus propagandası, başka bir devletin topraklarını mantıksızca işgal eden ve nüfusunu ve altyapısını yok eden tarafın Rusya olduğundan bahsetmeden, tırmanıştan ve Ukraynalıların sağlığına zarar vermekten bir kez daha alaycı bir şekilde “Batı “yı sorumlu tutmaya çalışıyor.

StopFake’in daha önce yazdığı gibi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), BM Çevre Ajansı (Unep), AB Komisyonu’nun Sağlık ve Çevresel Riskler Bilimsel Komitesi (SCHER) gibi uluslararası kuruluşlar yaptıkları çalışmalarda, seyreltilmiş uranyumun potansiyel yayılımından kaynaklanan çevresel ve sağlık risklerine dair herhangi bir kanıt bulunmadığı sonucuna varmışlardır. Bu maddeden kaynaklanan radyasyon maruziyeti doğal radyasyona kıyasla çok düşüktür.

Yalan: Batı, Rusya’yı ‘nükleer saldırı’ ile ‘tehdit ediyor’

Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.