İngiltere Başbakanı böyle bir açıklama yapmadı. Aksine, Boris Johnson, Ukrayna cumhurbaşkanı ile Şubat ayında yaptığı görüşmede Rusları, Ukraynalıların ülkelerini gerekirse kanlarının son damlasına kadar savunacakları konusunda uyardı.

Rus medyası aynı anda birkaç röportaj yayınladı. Bu makalelerin yazarları kolektif Batı’nın Rusya ile “son Ukraynalı kalana kadar” savaş çağrısında bulunduğunu iddia ediyor. Ayrıca Ukraynalıların üzgün ve fedakar olmadıklarını söylüyorlar. Bu tezin güvenilirliğini kanıtlamak için yazarlar, Boris Johnson’ın çarpıtılmış tezleri ve Batı’nın sözde sadece Ukraynalıları değil, “Baltık ülkelerini” ve hatta Polonyalıları feda etmeyi amaçladığı temelsiz varsayımları kullandılar.

Birincil kaynak, propagandacı Vladimir Kornilov’un bir makalesini yayınlayan RIA Novosti web sitesiydi.

Ekran görüntüsü – ria.ru

Kornilov, makalesindeki görüşüne göre, Büyük Britanya’nın “son Ukraynalıya kadar savaşma” arzusunu kanıtladığı iddia edilen bir argümandan bahsediyor. Bu kanıt, İngiltere Başbakanı’nın Ukraynalıların “kanının son damlasına kadar savaşması” gerektiği yönündeki sözde ifadesidir.

Johnson-Kuleba-Trass’ın   ağzından çıkan ana tezler iki mesaja indirgenebilir: Rusya ile “kötü bir barışa” ve Ukrayna halkının savaş yorgunluğuna izin veremeyiz. Yani Ukraynalılar, İngiltere Başbakanı’nın bu yılın 1 Şubat’ında Kiev’de kendileri için kişisel olarak belirlediği yolu izlemelidir: “Kanlarının son damlasına kadar savaşmak.” Basitçe söylemek gerekirse, Ukrayna milleti yok olmalı” diye yazıyor Kornilov.

Konuşmanın tam versiyonunda Johnson, Ukraynalıları ölmeye çağırmıyor. Aksine Rusları, Ukraynalıların ülkelerini -gerekirse – kanının son damlasına kadar savunacakları konusunda uyarıyor.

“Ama bence yapabileceğimiz en iyi şey, Rus vatandaşlarına neler olabileceğinin ihtimalini iletmek. Ukraynalıların savunmada olacağı gerçeği, aynı zamanda ülkeleri için de savaşacakları gerçeğidir. Ukraynalılar kanlarının son damlasına kadar direnecekler” dedi Boris Johnson, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ile 1 Şubat’ta yaptığı görüşmenin ardından (videoda 13:02 – baskı notu).

Rusya Federasyonu Devlet Duması Milletvekili Dmitry Sablin de Ukrayna’ya askeri yardımın yalnızca Ukrayna’yı “son Ukraynalıya kadar” savaşmaya zorlamayı amaçladığına inanıyor.

“Bu, ebedi Amerikan değeridir – mümkün olduğunca birbirlerini öldürmelerine izin verin, faydasını göreceğiz. ABD öncülüğünde yıkılan tüm ülkelerde, çatışma biter bitmez ateşe benzin döküldü. Ukrayna hükümeti ülkeyi teslim etti ve onu Batı ile Rusya arasında bir savaş alanı haline getirdi. Batılı monarklar gibi, Ukrayna son vatandaşı kalana kadar savaşmaya hazır. Ancak Ukraynalılar Batı’nın yardımının arkasında ne olduğunu, sonuç olarak eski kardeş cumhuriyetten geriye ne kalacağını düşünmeli ” Sablin dedi.

Yapımcı Tigran Keosayan, Sputnik radyosunun yayınında, Batı’nın “son Ukraynalıya kadar” savaşacağı propaganda tezini doğrulayan bazı gerçekleri sağlamaya bile çalışmıyor.

Ekran görüntüsü — radiosputnik.ria.ru

Keosayan, Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı sadece son Ukraynalıya kadar savaşacağını değil, bunun için diğer devletlerin vatandaşlarını da feda etmeye hazır olduklarını – “son Baltık’a ve son Kutup’a kadar ” savaşmaya hazır olduklarını da belirtti.

Ekran görüntüsü — radiosputnik.ria.ru

Ancak gerçekte, G7 liderleri Ukrayna’yı “son Ukraynalıya” kadar savaşması için hiçbir yere itmediler. Aksine bu mücadelenin yükünü paylaşmaya hazır olduklarını ifade ettiler ve Rus saldırganlığına karşı Ukrayna’ya, savunmada sınırsız destek sağlama sözü verdiler. Aynı şekilde, Keosayan’ın iddia ettiği gibi, Rusya’yı yenmek için birçok devletin vatandaşlarını kurban etme planları hakkında kimse tek bir kelime söylemedi.

Bloomberge göre G7 liderlerin yakınlarda yaptıkları yazılı açıklamada  “Ukrayna’ya gerektiği sürece mali,  insani, askeri ve diplomatik  destek sağlamaya devam edeceğiz” diye  belirtiyor.