Rus medyası, Rusya’nın “barışçıl” olduğu anlatısını desteklemeye devam ediyor ve Kremlin’in Ukrayna’da başlattığı savaşın sorumluluğunu Batılı ülkelere kaydırmaya çalışmaktan geri kalmıyor. Kremlin yanlısı medya da bu tezleri desteklemek için Ukrayna’nın -tabii ki ABD ve Avrupa’nın desteğiyle- Rusya’ya nükleer güvenliği ihlal etmekle ilgili “tamamile asılsız” suçlamalar yöneltmek amacıyla “büyük çaplı bir provokasyon” hazırladığını bildirdi. 

Rus basını “Kyiv rejiminin geniş çaplı provokasyonunun temel amacı, Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarını desteklemeyen ülkelerin liderleri üzerinde olumsuz bir arka plan oluşturmak ve siyasi baskı uygulamak, BM’de Rusya’yı desteklemek için doğru bir şekilde oy kullanmalarını sağlamaktır. Ayrıca Kyiv barış formülünün yanı sıra, Ukrayna’yı desteklemek için yurtdışındaki Rus mal varlıklarının yasadışı müsaderesi ve sözde uluslararası mahkemenin kurulmasına ilişkin diğer girişimler de hedefleniyor” diye bildirdi

Ne Ukrayna ne de Rusya dışında herhangi bir ülke herhangi bir “nükleer provokasyon” hazırlamıyor. Ukrayna’yı işgale kalkışması ve Ukrayna nükleer tesislerindeki askeri faaliyetler ile bir nükleer felaketin ortaya çıkmasını teşvik eden Rusya’dır. Ukrayna nükleer santrallerine el konulması, Ukrayna enstitülerindeki nükleer araştırma tesislerinin bombalanması, Ukrayna’nın nükleer tesislerine füze fırlatılması – Rus işgalcilerin bu eylemleri, nükleer tesislerle muameleye ilişkin mevcut tüm sözleşmeleri ve anlaşmaları ihlal ediyor. Ayrıca Rusya, dünyada büyük nükleer tesisleri olan bir ülkeye saldıran ilk ülke oldu ve ayrıca nükleer santrallerin topraklarında askeri faaliyetler yürütmeye başladı. Bu, dünyada nükleer güvenlik ilkelerinin eşi görülmemiş bir ihlalidir.

Ekran görüntüsü — tsargrad.tv

Uluslararası normlara göre, barışçıl amaçlarla nükleer tesislere yönelik herhangi bir silahlı saldırı ve tehdit, BM Şartı ilkelerinin, uluslararası hukukun ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tüzüğünün ihlali olarak tanımlanmaktadır. IAEA ayrıca, Rus saldırganlığının ışığında Ukrayna’nın nükleer güvenliğine adanmış üç ayrı karar yayınladı. Bu belgeler, “Konsey’in Ukrayna’daki nükleer tesislerdeki tüm faaliyetleri derhal durdurma çağrılarına kulak asmayan” tarafın Rus tarafı olduğunu vurguluyor. IAEA ayrıca Rusya’yı bu tesislere erişimi yetkin Ukraynalı operatörlere iade etmeye çağırıyor.

Ukrayna Enerji Bakanlığı’na göre, 2022’de Rus bombardımanı nedeniyle Zaporizhia NGS’de beşden fazla tam elektrik kesintisi meydana geldi. Ayrıca 15 Kasım 2022’de Rus saldırıları sonucunda acil bir durumda Khmelnytsky NGS’nin elektrik temini kesintiye uğramıştır. 23 Kasım 2022’de bir Rus füze saldırısı sonucunda Ukrayna’daki dört nükleer santralin dördü de tamamen devre dışı bırakıldı. Böyle bir vaka, yalnızca Ukrayna NGS operasyonunun 40 yıllık tarihinde değil, aynı zamanda genel olarak dünya nükleer enerji tarihinde de ilk defa yaşandı .

18 Şubat 2023 tarihinde, Rus saldırı sırasında, iki uçan füze Güney Ukrayna Nükleer Santrali’ne tehdit oluşturacak şekilde yakın bir mesafeden geçti. 

 Ayrıca, Rusya, Ukrayna’daki diğer nükleer nesneleri de saldırıya tutuyor. Mart 2022’de, “Рarkiv Fizik Teknik Enstitüsü” Ulusal Bilim Merkezi’nden “Grad” adlı havadan ateşleme füzesi sistemleriyle saldırı gerçekleştirdi. Kurumun alanında, 37 tane yakıt nükleer elemanı aktif bölgeye yüklenen deneysel bir nükleer kurulum olan “Neutron Kaynağı” bulunuyordu. Kurulumun tahrip edilmesi ciddi bir çevre felaketine  sebep olabilirdi

Rusya, Ukrayna’yı işgal ederek 400’ün üzerinde farklı uluslararası anlaşmayı ihlal etmiştir. Ukrayna’nın nükleer güvenliğini bozmak amacıyla yapılan her faaliyet, uluslararası hukuk normlarına göre nükleer terör olarak değerlendirilebilir. Ukrayna’nın uluslararası ortakları, Rusya’nın Ukrayna nükleer hedeflerine yönelik saldırılarını savaş suçu olarak nitelendiriyor.

Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.