Rus propagandacılar Ukrayna’daki ve Batı’daki yaşamın gerçekliği hakkında çeşitli sıfatlarla yalan söylemeye devam ediyor.

UkraineWorld için Dzvenıslava Şçerba

Bu nedenle, AB ülkelerindeki Ukraynalı mülteciler konusunu da elbette ihmal etmediler.

Ukrayna’da 24 Şubat 2022’de geniş çaplı savaşın başlamasının ardından milyonlarca Ukraynalı evlerini terk ederek ülkenin diğer bölgelerine ve hatta yurt dışına gitmek zorunda kaldı. İnsanlar Rus bombalarından ve işgalinden kaçarken ve ülkeler onlara sığınak sağlarken, Rus propagandacılar Ukraynalı mülteciler hakkında yeni anlatılar yaratmaya başladı.

“AB Ukraynalı mültecilerden bıktı” belki de Rus propagandasının yarattığı en önemli anlatıdır. Bu bağlamda propagandacılar Rusya’daki genel Batı karşıtı söylemi güçlendirmeye ve Batı’yı “ilkesiz” ve “Rusya karşıtı yaptırımlarla zayıflamış” olarak göstermeye çalışıyor.

DOLAYISIYLA, BU GENİŞ ANLATI ÇEŞİTLİ PERSPEKTİFLERDEN ANALİZ EDiLEBİLİR.

İlk olarak Rusya, Ukrayna’yı “başarısız bir devlet” ve Rusya’nın “tartışılmaz” bir parçası olarak göstermeye çalışıyor. “Batı’nın vaatlerine” rağmen Avrupa’da “bırakılan” Ukraynalı mültecilerle ilgili mesaj, Rus propagandacıların Rusya’yı Ukraynalıların yardım ve barınak almak için sahip oldukları tek şans olarak göstermeye çalıştıkları daha geniş Rus anlatısıyla da örtüşüyor. Rus propagandacılar, Rus pasaportu alıp Rusya’ya giden ve “en iyi hayatı yaşayan” insanların farklı hikayelerini göstermenin yanı sıra, Batı karşıtı söylemlere de yer vermeyi ihmal etmiyor. Böylece Batı’yı “insani felaket” yaratmakla ve “Rus düşmanlığı nedeniyle Doğu ve Güney bölgelerinden Ukraynalıların Rusya’ya sığınma olanaklarını engellemekle” suçluyorlar.

Buna ek olarak, Rus propagandacılar AB’deki Ukraynalı mültecilerin durumunu açıklarken, “Batı’nın Ukrayna’daki savaşı destekleme ve Rusya’yı yok etme arzusu” nedeniyle “Batı’nın Ukraynalılara olan ilgisinin azaldığına” ve “mültecilere değil Ukrayna ordusuna yatırım yapıldığına” işaret ediyorlar.

Rusya’nın propaganda söylemlerindeki bir diğer kilit nokta da Batı’yı “ırkçı” ve “Ukraynalıları diğer mültecilerden daha fazla destekleme eğiliminde” gösterme çabasıdır. Bu mesaj aynı zamanda Batı’yı “insanların hayatlarını hiçe sayarak savaşı uzatmakla ilgilenen” bir ülke olarak göstermeyi amaçlıyor.

“Batı’da hoş karşılanmayan Ukraynalılar” anlatısını sürdüren Rus propagandacılar, “yaptırımlardan muzdarip olan AB sakinlerinin Ukraynalılara karşı hoşgörüsüzlüğüne” başvuruyor ve böylece kendi kötü durumları için Ukraynalıları suçluyor. Bu mesaj daha önceki Batı karşıtı söylemlerle birleşmekte ve Rusya’da “Ukrayna’nın destek görmediği” ve dolayısıyla Rusya’nın “rakiplerini geride bıraktığı” anlayışını yaratmaktadır.

Ancak Rus propagandacılar Ukraynalı mültecilerle ilgili söylemlerinde Batı karşıtı söylemlerin ötesine de geçiyor. Savaştan kaçarak sığınma arayan Ukraynalıları da insanlıktan çıkarıyorlar. Buradaki en önemli mesajlardan biri Ukraynalıları “AB ülkelerini soymak istemekle” ve “her şeyi bedavaya elde etmekle” suçlamak.

Rus propagandacılar ayrıca yurtdışındaki farklı Rusya yanlısı kanaat önderleri ve aktivistler tarafından zaman zaman tekrarlanan “Ukraynalıların aslında Ukrayna’da tehlike altında olmadıkları” ve tek motivasyonlarının “sosyal yardım almak ve Rusya karşıtı yaptırımların sonuçlarını hisseden Avrupalı vergi mükelleflerinden çalmak” için AB’ye gelmek olduğu mesajlarını paylaşıyor. Bu şekilde, Ukraynalı mültecilerin yasaları ihlal eden, kendilerini karşılayan ülkelere entegre olmak ve çalışmak istemeyen ve aslında sadece “savaştan fayda sağlayan” “sahtekarlar” olduğu imajını yaratmaya amaçlıyorlar. Bu mesaj, Ukrayna’ya yönelik kamuoyu desteğini azaltmanın ve Batı’nın yaptırımlardan muzdarip olduğu kurgusal gerçekliği göstermenin yanı sıra, Rusya’nın Ukrayna’da işlediği savaş suçlarını reddetmek ve Rus işgali nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanları insanlıktan çıkarmak gibi önemli bir işleve de sahiptir.

Genel olarak Rus propagandası, Ukrayna’nın daha az destek gördüğü ve Ukraynalıların ya geride bırakıldığı ya da savaştan ve “AB’de yaşama fırsatından” faydalandığı bir gerçeklik yaratmayı amaçlıyor. Ancak her şey “geleneksel Rus” tarzında yapılıyor: savaş için Batı suçlanıyor, savaştan kaçan Ukraynalılar insanlıktan çıkarılıyor ve savaş suçları meşrulaştırılıyor. Eylül 2022 itibariyle yaklaşık 136.000 konut hasar görmüş ya da yıkılmışken, 24 Şubat 2022 ile 2 Ocak 2023 tarihleri arasında 6.919 sivil öldürülmüş ve 11.075 sivil yaralanmışken (verilerin mevcut olmadığı birçok yer hariç) ve Bahmut, Zaporijjya, Harkiv, Izüm ve Herson gibi şehirler sürekli bombardıman altındayken, Rusya “Ukraynalıların tehlikede olmadığını” iddia etmeye devam ediyor. Rus propagandası her zamanki gibi insanların trajedilerini kendi kurgusal gücünü şişirmek için manipüle ediyor.

UkraineWorld için Dzvenıslava Şçerba

Dzvenıslava Şçerba, UkraineWorld’de Analist ve Gazeteci olarak görev yapmaktadır.

Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.