Stoltenberg, Rusya ile sekiz yıldır süren “savaş hazırlıkları” ya da NATO’nun Rusya’ya “saldırma” “planları” hakkında hiçbir şey söylemedi. NATO Genel Sekreteri, Kremlin’in 2014 yılında Ukrayna’ya ait Kırım’ı işgale başlayarak ve Luhansk ve Donetsk bölgelerinin bir kısmını ele geçirerek altını oyduğu Avrupa güvenliğinin temellerinden bahsediyordu.

Rus medyası, “Rusya karşıtı Batı saldırganlığı” hakkında dezenformasyon üreterek Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgalini haklı göstermeye çalışmaya devam ediyor. Bu kez Kremlin yanlısı medya, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Kuzey Atlantik İttifakı’nın sekiz yıldır Rusya ile kasıtlı olarak “savaşa hazırlandığını” “ağzından kaçırdığını” iddia etti. Ajitasyon ve propaganda kaynaklarına göre bu açıklama, askeri ittifakın gerçekten de “Rusya’yı tehdit ettiğini” gösteriyor.

Ekran Görüntüsü— Çargrad.tv

Rus medyası, “NATO’nun Rusya’ya yönelik saldırganlığı” hakkında bir başka haber yaratmak için standart olgusal manipülasyon tekniklerine başvurmuştur. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in açıklaması sadece bağlamından koparılmakla kalmadı, aynı zamanda alıntısı komplo yorumlarıyla desteklendi ve makaleye duygusal olarak renklendirilmiş “ağzından kaçırdı” fiili eklenerek renkler koyulaştırıldı ve Stoltenberg’in sözlerine olumsuz bir ton verildi.

Gerçekte Stoltenberg ne Rusya ile sekiz yıldır süren “savaş hazırlıkları” ne de NATO’nun Rusya’ya “saldırma” “planları” hakkında hiçbir şey söylemedi. NATO Genel Sekreteri, Kremlin’in 2014 yılında Ukrayna’ya ait Kırım’ı işgale başlayarak ve Luhansk ve Donetsk bölgelerinin bir kısmını ele geçirerek altını oyduğu Avrupa güvenliğinin temellerinden bahsediyordu. Stoltenberg, Rusya’nın sekiz yıl önce Ukrayna’ya saldırmasının ardından ittifakın, Rusya’nın işgalci emellerini tahmin ederek kendi savunmasını güçlendirmeye başladığını söyledi. Stoltenberg, “Dünya değişmeye başladığında NATO da değişmek zorundadır,” diye vurguladı.

NATO Genel Sekreteri, “Aslında bu olasılığa [Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgali] uzun zamandır hazırlanıyorduk. NATO, 24 Şubat’ta aniden uyanıp Rusya’nın tehlikeli olduğunu fark etmiş değil. Bu işgal istihbarat servislerimiz tarafından çok doğru bir şekilde öngörülmüştü… Elbette bunun gerçekleşmemesi için sonuna kadar çalıştık. Rusya ile görüşüyorduk, Rusya ile anlaşmaya çalışıyorduk ama onlar planlarına devam ettiler ve Ukrayna’yı işgal ettiler. Gerçek şu ki biz de 2014’ten beri buna [Rusya’nın Ukrayna’yı geniş çaplı işgaline] hazırlanıyorduk. Bu nedenle bir süredir yeni Kuvvet Yapısı [NATO’nun savunma kabiliyeti] üzerinde çalışıyorduk,” dedi.

Madrid’deki zirvede Stoltenberg, İttifak’ın Rusya’ya “saldırma” niyetinde olduğu yönündeki Rus söylemini bininci olmasa da yüzüncü kez yalanladı. NATO Genel Sekreteri, ittifakın Ukrayna’ya mali ve askeri desteğini sürdüreceğini ve Rus saldırganlığına karşı çıkma kabiliyetini arttıracağını vurguladı. Ancak Stoltenberg, NATO’nun Rusya tarafından Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta çatışmanın tarafı olmadığını da kaydetti. 

NATO, İttifak’ın izlediği yolun hiçbir şekilde Rusya’ya ya da başka bir devlete karşı olmadığını defalarca vurgulamıştır. İttifak liderliği, onlarca kez Rus yetkililerin dikkatini NATO’nun hedeflerinin 1949 Washington Antlaşmasının Önsözünde belirtilmiş olduğu gerçeğine çekmiştir. NATO’nun ana kuruluş belgesinde İttifak ülkelerinin “kolektif savunmayı tesis etmek ve barış ve güvenliği korumak için çabalarını birleştirmeye kararlı oldukları” belirtilmektedir. Dolayısıyla NATO’nun ana misyonu, propagandada söylendiği gibi savaşmak değil, üye devletlerin istikrarını ve çatışma durumunda savunmalarını sağlamaktır, ancak saldırmak değil. Ukrayna örneğinde olduğu gibi, diğer ülkelerin topraklarında kasıtlı olarak askeri çatışmalar çıkaran Rusya’nın aksine.

NATO’yu kolektif güvenlik standartlarını yeniden gözden geçirmeye sevk eden, Rusya’nın 2014 yılında Ukrayna’ya karşı başlattığı saldırıydı. Rusya’nın 2014’te Ukrayna’ya saldırmasının ardından İttifak, doğu kanadındaki varlığını güçlendirerek karşılık verdi: Müttefikler Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’da tabur büyüklüğünde dört muharebe grubu kurdu. Rusya’nın 24 Şubat 2022’de başlayan geniş çaplı Ukrayna işgalinin ardından NATO ülkeleri Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’da dört muharebe grubu daha kurma kararı aldı. Rusya’nın saldırganlığı NATO’nun, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sırasında başvuruda bulunan ve daha önce tarafsız olan Finlandiya ve İsveç’in İttifak’a kabulünü hızlandırmasına yol açtı.

NATO’nun Rusya’ya sınırı olan ülkelerdeki askeri varlığını genişletmeye yönelik tüm çabalar, Rus işgalcilerin Ukrayna’ya saldırmasının ardından geldi. NATO ülkelerini sınır bölgelerindeki pozisyonlarını güçlendirmelerini kışkırtan Rusya olmuştur. Kremlin, “Rus topraklarını saldırgan NATO’dan kurtarma” söylemini bir kılıf olarak kullanarak İttifak’ın aslında daha aktif bir savunma politikasına geçmesini sağladı. 

Dahası, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı geniş çaplı ve kışkırtılmamış bir şekilde işgal etmesinin ardından NATO üyesi ülkeler Stratejik Konseptlerini gözden geçirmişlerdir. Kuzey Atlantik İttifakı Rusya’yı Avrupa’da güvenliğe yönelik “en önemli ve doğrudan tehdit” olarak kabul etmiştir. İttifak, Rusya’nın dış politika aracı olarak sistematik olarak baskı, patlatma, saldırganlık ve ilhakı kullanmak ve nükleer şantaj yapmakla suçladı. Bununla birlikte, Rus “uzmanlar”, “gazeteciler” ve Rusya’nın “NATO saldırganlığı” iddiasında bulunan üst düzey yönetimi için ayrı olarak, Müttefikler “NATO’nun çatışma istemediğini ve Rusya Federasyonu için bir tehdit oluşturmadığını” vurgulayan 9. paragrafı yazdılar.

Konu ile ilişkin StopFake’in hazırladığı diğer makalelere göz atabilirsiniz: Fake: Rusya Ukrayna ile Değil NATO ile Savaşıyor, Manipülasyon: Stoltenberg, Ukrayna’nın “barış uğruna toprak tavizleri” vermesi gerektiğini itiraf etti, Yalan Haber: Zelenskıy, Rusya’ya Karşı Savaşı Ukrayna’nın Başlattığını Söyledi

Daha fazla içerik için StopFake web sitesini ve Twitter, Instagram sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz.